6.12.13

EGD Tüketici Korunması Kanunuyla bilgilendirildi.-Yılmaz Parlar


TÜKETİCİ 2014 MAYISTA KORUNACAK

 

EGD Tüketici Korunması Kanunuyla bilgilendirildi.

 

6 Aralık 2013 tarihinde, İTO İstanbul Ticaret Odası meclis salonunda, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu hakkında  bilgilendirmek üzere, Başkanlığını Cem Medya Grup Başkanı Celal Toprak'ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle bir araya geldi. 

 


6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu 28 Kasım 2013'te Resmi Gazete'de yayınlandı. Ancak 28 Mayıs 2014'te de yürürlüğe girecek.

Bakan Hayati Yazıcı kanun hakkında hazırladığı özet sunumu sonrası Basın mensupların sorularını cevapladı. Her alanda varlık gösteren tüketiciyi koruma kanunun bilgilendirme toplantısında tüketicinin en çok şikayetci olduğu konular soruların odak noktası oldu.  

 




Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcının sunum özeti tam metin olarak şöyle: "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28 Kasım 2013’te Resmi Gazete’de yayımlandı,

6 ay sonra 28 Mayıs 2014’te yürürlüğe girmiş olacak.

Bu kanun, hepimizi ilgilendiriyor, hepimizin haklarını koruyor.

Tüketicilerin haklarının her zamankinden daha dikkatle korunmasına ihtiyaç var.

Çünkü artık ticaret, çok farklı yöntemlerle yapılmaktadır.

Teknolojik gelişmelerin ve özellikle küreselleşmenin etkileriyle ticaret biçim değiştirmiştir.

Artık alıcıyla satıcının karşı karşıya gelmesi gerekmiyor.

Bir taraftan hayat kolaylaşmış, ama diğer taraftan tüketim dünyası karmakarışık bir hal almıştır.

Bu durum, üretici ve tüketici arasındaki dengenin, tüketici aleyhine bozulmasına sebep olmuştur.

“Tüketici hukuku”, işte bu bozulan dengeyi yeniden tesis etmeyi amaçlayan bir düzenlemeler manzumesidir.

Tüketicinin korunması ile ilgili kurallar, sadece tüketiciyi değil, belli standartta ve kalitede mal ve hizmet üretimini hedeflediği için aynı zamanda üreticileri ve dolayısıyla ülke ekonomisini korumaktadır. 

Biz de hükümet olarak tüketici politikalarına daha fazla önem veriyoruz.

Tüketicilerimize yönelik çalışmalarımızın temel ilkesi; “Bilinçli Tüketici, Basiretli Tacir”dir.

 

Ülkemizde tüketicinin korunmasına yönelik hukuki düzenlemeler 1982 Anayasasında yer almıştır.

1995 yılına kadar tüketici hakları genel hukuk kuralları çerçevesinde korunmaya çalışılmıştır.

Ancak değişen ve gelişen satış teknikleri karşısında genel hukuk kuralları ile tüketicilerin korunması zorlaşmıştır.

Bu nedenle 1995 yılında çıkarılan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile ülkemizde ilk defa özel bir yasayla tüketici hakları koruma altına alınmıştır.

Bu yasada 2003 yılında kapsamlı bir değişikliğe giderek tüketicilere yeni haklar getirdik.

Ancak zaman içinde, ticaretin değişen ve çeşitlenen biçimleri ile Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu gibi hukuki düzenlemelerin tüketicilerimize getirdiği yeni haklar, Tüketici Kanunu’nda değişiklik yapılmasını elzem hale getirdi.



 Altı ay sonra yürürlüğe girecek olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Neler Getiriyor?

Yeni Kanun ile;

Tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirler alınmış;

Tüketicilerin hak arama yolları kolaylaştırılmış;

Tüketicinin bilgilendirilmesi konusu ön plana çıkarılmış;

Bürokrasi azaltılmış;

Hakkaniyete uygun bir ceza sistemi oluşturulmuştur.

Yeni kanun, mevcut düzenlemelerin birçoğunda değişiklik öngörmenin yanı sıra; mevcut Kanunda yer almayan yeni düzenlemeleri de getirmektedir.

Bu düzenlemelerin temel esasları hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum.

 Eski kanun üzerinde bir kez daha değişiklik yapmak yerine, kapsamlı bir kanun hazırlamanın daha doğru olduğunu gördük.

Çünkü ancak yeni bir kanunla tüketicilerimizin haklarını günün ihtiyaçlarına göre korumak mümkün olacaktı.

Yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 76 milyon tüketicimizin yanı sıra tüm üretici ve satıcılarımızı da ilgilendiren çerçeve bir kanundur.

Bu nedenle hazırlık sürecinde ilgili tüm paydaşlar ile müzakereler yaparak günün şartlarına uygun bir yasa hazırladık.

Kanunda öngörülen değişiklikleri yapabilmek amacıyla 2011 yılında tüketici hukuku alanında çalışan akademisyenler ile Bakanlığımız yönetici ve uzmanlarından oluşan özel ihtisas komisyonu oluşturulmuştur.

Komisyon, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı taslağı hazırlamıştır

Tasarı taslağının hazırlanması sürecinde şeffaf ve katılımcı bir süreç izlenmiştir.

Başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere, 96 kurum ve kuruluşun görüşü sorulmuştur.

Ayrıca Bakanlığımız internet sitesinde kamuoyu ile paylaşılmış;

Taslakla ilgili pek çok kurum, kuruluş ve tüketici görüşlerini bildirmiştir.

Tasarı, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 3- 4 Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na sevk edilmiş;

Genel Kurul’da 5, 6 ve 7 Kasım 2013 tarihlerinde görüşülerek yasalaşmıştır.

Tüm bu çalışmalara katkı sağlayan ilgili tüm taraflara bu vesileyle huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Kanun 9 kısım ve 88 maddeden oluşmaktadır.

 Ortak Hükümler

Tüm tüketici sözleşmeleri 12 puntodan küçük olmayacak ve okunabilir düzeyde olacak.

Sözleşme şartları tüketici aleyhine değiştirilmeyecek.

Tüketiciden; yapılan sözleşmenin dışında, haksız olarak herhangi bir hizmet kalemi adı altında ek bir bedel talep edilemeyecektir.

Kanunla bazı konular ilk defa düzenlenmektedir. Bu madde bunlardan biridir.

Tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak tüketiciye ayrıca verilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Bu uygulama tamamen Yeni ve önemlidir.

Mevcut uygulamada tüketiciden alınacak ücretler sözleşmelerin içerisine gizlenmekte, tüketiciler ne ödeyeceğini tam olarak bilememektedirler.

Yeni düzenlemeyle ücretler sözleşmenin eki olarak ayrıca verileceğinden tüketiciler ödeyeceği ücretler hakkında tam bilgi sahibi olacaktır.

Bankacılık işlemlerinde; faiz dışında hangi hizmetlerden ücret, komisyon ve masraf alınacağı hususu, Bakanlığımızın görüşü alınarak BDDK tarafından belirlenecektir.

Bu da yine ilk defa uygulamaya koyduğumuz bir maddedir ve çok önemlidir.

Tüketicilerin en fazla mağduriyet yaşadığı alanların başında Bankacılık hizmetlerinden alınan ücret ve komisyonlar gelmektedir.

Yapılacak düzenlemeyle Bankaların tüketiciden haksız olarak aldığı ücret ve komisyonların önüne geçilecektir.

Yine yeni ve herkes için önemli bir madde:

Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, kart çıkaran kuruluşlar tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil    etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorunda olacaktır.

Böylece Kredi kartı aidatına ilişkin yaşanan tartışmalar sona erecektir.

Bu kanunla getirilen bir diğer düzenleme:

Türk Borçlar Kanunu ve Kredi Kartları Kanunu’nda olduğu gibi bu Kanunla da temerrüt hali de dâhil olmak üzere, tüketici işlemlerinde bileşik faiz uygulanmasına son verilmiştir.

Katılım bankaları da bu Kanun’un tüm düzenlemeleri yönünden kapsam içinde olacaktır.

 

B- Cayma Hakkı Süreleri Yeniden Düzenlenmiştir.

İşyeri dışında, yani kapıdan yapılan satışlarda ve mesafeli satışlarda 7 gün, devre tatil sözleşmelerinde ise 10 gün olan cayma süreleri 14 güne çıkarılmıştır.

Yani mevcut kanundaki cayma sürelerini bu kanunla genişlettik.

Ama daha önce uygulamada olmayan bazı alanlarda cayma sürelerini ilk defa uygulamaya koyduk. Bunlar:

Ön ödemeli konut satışları, tüketici kredisi sözleşmeleri ve finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde 14 günlük cayma süresi ile;

Taksitle satış sözleşmelerinde ise Borçlar Kanunu’na paralel olarak 7 günlük cayma hakkıdır.

C- Ayıplı Mal ve Hizmette Tüketiciye Sağlanan Haklar Genişletilmektedir.

Mevcut Kanunda olduğu gibi; ayıplı mallarda satıcının sorumluluğu taşınır mallarda, malın tesliminden itibaren 2 yıl, taşınmaz mallarda ise 5 yıl olarak belirlenmiştir.

Yeni ve önemli bir uygulama; zaman aşımı süresi içerisinde kalmak kaydıyla, ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplarda malın ayıplı olmadığını satıcı ispat edecektir.

Ayıp; ağır kusur veya hile ile gizlenmişse, zaman aşımı süresinden yararlanılamaz.

Tüketicilerimizin kullanacağı seçimlik hakları şöyledir:

Sözleşmeden dönmek,

Ayıp oranında satış bedelinden indirim istemek,

Ücretsiz onarım,

Satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemek.

D- Tüketici Kredisi ve Konut Finansmanı (Mortgage) Sözleşmelerinde Tüketiciye Yeni Haklar Tanınmaktadır.

Kanunla getirilen yeni haklar şöyledir:

Kredi sözleşmesi imzalanmadan önce, tüketicinin sözleşme şartları hakkında bilgilendirilmesi zorunlu kılınmıştır.

Tüketicilere, tüketici kredisi sözleşmesinden 14 gün içinde cayma hakkı getirilmiştir.

Tüketicinin açık talebi olmaksızın, krediyle ilgili sigorta yaptırılması yasaklanmıştır.

Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçe, kredi veren tarafından kabul edilmek zorunda olacaktır.

Bankaların, kredinin ödenmesi için açılan hesaplardan, sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda tüketicilerden ücret ya da masraf talep etmesi yasaklanmıştır.

Bu hesabın, tüketicinin aksine yazılı talebi olmaması halinde kredinin ödenmesi ile kapanması zorunlu tutulmuştur.

5) Tüketicinin açık talimatı olmadan Bankalar, kredi sözleşmesi ile ilişkili bir kredili mevduat sözleşmesi yapamayacaktır.

Saydığımız bu 5 madde Tüketici Kredisi ve Konut Finansmanı alanında yeni yapılan düzenlemelerdir.

6) Konut kredisi çeken tüketicilerimizin, bu kredilerini erken ödemeleri durumunda mevcut düzenlemelere göre; ödemek zorunda oldukları %2’lik erken ödeme tazminatının, kalan vadesi 36 ayı aşmayan kredilerde erken ödenen tutarın %1’ini geçemeyeceği, düzenlenerek önemli bir adım atılmıştır.

Bu mevcut kanunda var, ancak burada erken ödeme tazminatı oranı düşürülmüştür.

 

 

E- Maketten Satış Olarak da Bilinen “Ön Ödemeli Konut Satışları”na İlişkin Tüketiciyi Daha İleri Düzeyde Koruyan Tedbirler Getirilmektedir.

Bu alandaki ilk defa düzenlenen bölümler şunlardır:

Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satışı sözleşmesi yapılamayacaktır.

Bunun önemi; tüketicilere maketten yapılan satışlarda ilave bir koruma sağlamasıdır.

Bakanlıkça projedeki devre sayısı ya da projenin toplam bedeli kriterine göre belirlenecek büyüklüğün üzerindeki projeler için bina tamamlama sigortası yaptırılması zorunlu olacaktır.

Böylece bir firmanın binayı tamamlamadan iflas etmesi durumunda sigorta şirketi binayı tamamlayarak tüketiciye teslim edecektir.

Tüketici, 14 gün içinde ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahip olacaktır.

Maketten Satışlarda mevcut kanunda bulunan ve yeniden düzenlenen alanlar ise şöyledir:

Mevcut Kanunda 30 ay olan konutun teslim süresi 36 aya çıkarılmıştır.

Cayma hakkının dışında devir ve teslim tarihine kadar tüketiciye, belli masrafları ve sözleşme bedelinin %2’sine kadar tazminat ödemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkı verilmektedir.

Bakanlığımız tarafından verilen “Kampanyalı Satış İzin Belgesi” kaldırılmıştır.

Bu suretle konut satışlarının devlet garantisinde olduğu yönündeki yanlış izlenimlerin önüne geçilmiştir.

F- Mağduriyetlerin En Çok Yaşandığı İşyeri Dışında Yapılan Satışlar (Kapıdan Satışlar) Konusunda Yeni Tedbirler Alınmaktadır.

İşyeri dışında satış yapacaklar, mevcut uygulamada olduğu gibi Bakanlıktan “yetki belgesi” almak zorunda olacaktır.

İşyeri dışında kurulan sözleşmeler imzalanmadan önce, tüketicilerimizin sözleşme şartları ile ilgili bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur.

Mevcut 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır.

Satıcı ve sağlayıcı, yükümlülüklere aykırı davranırsa; tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı olmayacaktır.

Sözleşme tarihi, tüketicinin kendi el yazısıyla yazdırılacak ve sözleşmenin bir örneği tüketiciye verilecektir.

Tarihi, tüketicinin yazması önemlidir ve dikkat edilmesi gereken bir husustur.

Tüketici cayma hakkını kullanırken sözleşme tarihinin değiştirilmesi ihtimali engellenmiş olacaktır.

 

G- İnternet, Telefon, Katalog gibi Yollarla Mesafeli Olarak Kurulan Sözleşmelere İlişkin Yeni Düzenlemeler Yapılmaktadır.

Bu tür satışlarda, mesafeli sözleşme kurulmadan önce tüketici, sözleşme şartları hakkında bilgilendirilecektir.

Mesafeli sipariş edilen ürünler en geç 30 gün içinde tüketiciye teslim edilecektir.

Mevcut 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır.

Satıcı ve sağlayıcı, tüketiciyi cayma hakkı konusunda bilgilendirmezse; tüketici 14 günlük süreyle bağlı olmayacaktır.

 

H- Finansal Hizmetlerin Mesafeli Satışına İlişkin AB Yönergesi İlk Defa İç Hukukumuza Aktarılmaktadır.

Bu madde İLK defa Kanun Kapsamına alındı.

Bu alandaki boşluk, düzenleme altına alındığı için önem arz etmektedir.

Tüketicilerimizin her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili mesafeli sözleşme kurulmadan önce bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur.

Tüketicilerimiz, finansal hizmetlere ilişkin sözleşmelerden 14 gün içinde cayabilecektir.

Devre Tatil - Devre Mülkte Tüketicilere Yeni Haklar Getirilmektedir.

Devre tatil kavramı anlaşılır hale getirilerek, devre mülkler ve alternatif tatil üyelikleri kapsama dâhil edilmiştir.

Böylelikle devre mülkler de kanun kapsamına alınmıştır.

Sözleşme kurulmadan önce, tüketicilerin sözleşme şartları ile ilgili bilgilendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Sözleşme tarihinin tüketicinin kendi el yazısıyla yazılması ve sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

Devre tatillerde cayma hakkı süresi 10 günden 14 güne çıkarılmıştır.

Bakanlıkça projedeki devre sayısı ya da projenin toplam bedeli kriterine göre belirlenecek büyüklüğün üzerindeki projeler için bina tamamlama sigortası yaptırılması zorunluluğu getirilmiştir.

Bina Tamamlama Sigortası; ilk defa bu kanunla birlikte hukukumuza girmiştir.

Tüketicilerimizin mağduriyetini engellemesi bakımından son derece önemlidir.

Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyecektir.

Devir ve teslim tarihine kadar tüketiciye,  sözleşme bedelinin %2’sine kadar tazminat ödemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkı verilmiştir.

(Bu madde mevcut kanunda da bulunmaktadır.)

İ- Paket Turlarla İlgili Tüketicilere Yeni Haklar Tanınmaktadır.

Sözleşme kurulmadan önce, tüketiciye ön bilgilendirme amaçlı broşür verilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

 Tüketicilere, paket tur sözleşmesinin esaslı unsurlarından birinin değişmesi halinde sözleşmeden dönme hakkı getirilmiştir.

Sözleşmeden dönme halinde;

Paket tur düzenleyicisi veya aracısının, dönme bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren,

Tüketicinin ödemiş olduğu tüm bedeli herhangi bir kesinti yapmaksızın “derhal” iade etmesi zorunlu olmuştur.

Yeni düzenlemeyle AB ülkelerinde olduğu gibi ticari ve mesleki amaçla paket tura katılanların da tüketiciye tanınan haklardan yararlanması imkân sağlanmıştır.

Burada mesleki ve ticari amaçlı yapılan paket turlar da kanun kapsamına alınmıştır.

 

J-Elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon vb. tüm aboneliklerde tüketicileri koruyucu yeni düzenlemeler getirilmektedir.

Tüketici; belirsiz süreli veya süresi 1 yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini istediği zaman;

Süresi 1 yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmelerini ise, satıcı veya sağlayıcının sözleşmede değişiklik yapması halinde feshetme hakkına sahip olmuştur.

Bu alanda getirdiğimiz 2 yeni uygulama var:

2) Aboneliğe son verme isteği, süresi içinde yerine getirilmezse, abonelikten faydalanılmış olsa dahi tüketiciden herhangi bir bedel talep edilmesi yasaklanmıştır.

Bu madde, firmaların tüketicileri mağdur etmelerinin önüne geçmeyi hedeflemektedir.

3) Feshin, sözleşmenin kurulmasından daha ağır şartlara bağlanamayacağı kuralı getirilmiştir.

Genellikle tüketicilerle internet, telefon ile abonelik yapılmasına rağmen, tüketiciler aboneliğini sonlandırmak istediğinde abone merkezlerine veya bayilerine yönlendirilerek zorluk çıkarılmaktadır.

Bu hüküm bu uygulamayı engellemektedir.

K- Gazete ve dergi gibi süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen promosyon kampanyaları daha sıkı kurallara tabi olacaktır.

Mevcut Kanunda örnek verme yöntemiyle sayılan, süreli yayın kuruluşlarının verebileceği kültürel ürünler, yönetmelikle açıkça belirlenecektir.

Bu uygulama ile hangi ürünlerin kültürel ürün olduğu konusunda yaşanan tartışmalara son vermeyi hedefliyoruz.

Süreli yayının birden fazla sayıda satın alınmasını gerektiren ve belirli bir süreye yayılan promosyon uygulamalarının süresi;

Günlük süreli yayınlarda 75 günü,

Haftalık süreli yayınlarda 18 haftayı,

Daha uzun süreli yayınlarda 12 ayı geçemeyecektir.

L- Piramit Satış Sistemleri Yasaklanmaktadır.

Piramit Satışlar; hukukumuzda İLK defa düzenlenmektedir.

Bu konuda ulusal mevzuatta boşluk olduğu için tüketiciler büyük mağduriyetler yaşamaktaydı.

Piramit Satış nedir?

Katılımcılarına bir miktar para veya malvarlığı ortaya koyma karşılığında,

Sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla,

Bir para veya malvarlığı elde etme vaadinde bulunan ve

Bu malvarlığı kazancının elde edilmesini, tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da şartlara uygun davranmasına bağlı kılan,

Gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemidir.

Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaklanmıştır.

Bakanlık, piramit satış sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dâhil olmak üzere, ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla işbirliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkili olmuştur.

 

 Gerçeği yansıtmayan indirimli satışlara sınırlama getirilmektedir.

İndirimli Satışlar, İLK defa kanunda yer almaktadır.

Yapılacak ikincil düzenlemelerle birlikte bu alanda yaşanan aldatıcı ve yanıltıcı uygulamaların önüne geçilecektir.

Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmaması çeşitli suiistimallere neden olmaktaydı.

Örneğin, senenin 12 ayı boyunca indirimli satış kampanyası yaptığına ilişkin reklam yapabilmekteydi.

Yine fiyat etiketleri üzerine önceden geçerli olmayan yüksek fiyatlar yazarak indirim yapılmış izlenimi oluşturulmaktaydı.

Yeni düzenlemeye göre;

İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı,

İndirimden önceki fiyatı ve indirim oranı,

Ürün etiketlerinde gösterilmek zorundadır.

İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimden önceki fiyattan daha düşük fiyatla satışa sunulduğunun ispatı, satıcı veya sağlayıcıya ait olacaktır.

Bakanlık, Belediyeler ve ilgili Odalar bu konuda denetim yapmaya yetkili kılınmıştır.

B- Tanıtma ve kullanma kılavuzuna ilişkin tüketicileri daha ileri düzeyde bilgilendiren düzenlemeler yapılmaktadır.

Malın güvenli kullanımına ilişkin hususların malın üzerinde yer alması halinde yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunluluğu getirilmiştir.

Bu da yeni bir uygulamadır.

Tüketicilerin can ve mal güvenliği açısından firmalara yükümlülükler getirmektedir.

Örneğin; “emniyet kemerinizi takınız” gibi güvenlikle ilgili bilginin yabancı dilde verilmesi tüketicilerin can ve mal güvenliğini tehdit etmektedir.

Bu tür sakıncaların giderilmesi bakımından, malın güvenli kullanımına ilişkin hususların, malın üzerinde de yer alması halinde, yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunluluğu getirilmektedir.

Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzlarının hazırlanması sorumluluğu üretici ve ithalatçıya;

Tüketiciye teslim edildiğinin ispatı sorumluluğu ise satıcıya ait olmuştur.

C- Garanti belgesi ile ilgili bürokratik işlemler azaltılmaktadır.

Mevcut mevzuatta bulunan, imal ve ithal edilen tüketici ürünleri için Bakanlıktan onaylı garanti belgesi alınması zorunluluğu kaldırılmıştır.

Tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik hususları içerecek olan garanti belgesinin şekli ve içeriği Bakanlık tarafından belirlenecek;

Üretici ve ithalatçılar ise bu belgeyi düzenleyip tüketicilere vermeye devam edeceklerdir.

Bakanlık, bu belgenin düzenlenip düzenlenmediğinin denetimini yapacaktır.

D- Satıcı ve sağlayıcılar “İhtiyari Garanti” taahhüdü verebileceklerdir.

“İhtiyari Garanti” hukukumuzda İLK defa yer alan bir kavramdır.

Tüketicilere ilave haklar getirilmesine ilişkin hükümler içermesi nedeniyle önemlidir.

İhtiyari Garanti nedir?

Tüketicinin yasal hakları saklı kalmak kaydıyla;

Malın veya hizmetin bedelinin iadesi,

Değiştirilmesi, onarılması ya da bakımının yapılması,

Veya benzer hususlarda üretici veya ithalatçı tarafından verilen ilave taahhüdü ifade etmektedir.

E- Tüketicilerin bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar artırılmaktadır.

Kitle iletişim araçlarının herkese ulaşması nedeniyle etki alanları son derece geniştir.

Medyanın bu gücünün tüketicilerin bilinçlendirilmesi için kullanılması son derece önemlidir.

Radyo ve televizyonlarda 8.00-22.00 saatleri arasında,

Ayda 15 dakikadan az olmamak üzere tüketiciyi bilinçlendirici program yayınlama zorunluluğu getirilmiştir.

Bu madde ile tüketicilerimizi hakları konusunda farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlıyoruz.

F- Satış sonrası servis hizmetlerine yönelik düzenlemeler büyük ölçüde korunmuştur.

Bakanlıkça belirlenen sayıda servis istasyonu kurma ve malın kullanım ömrü süresince servis hizmeti verme zorunluluğu devam edecektir.

Örneğin: Kullanım ömrü 10 yıl olan televizyonlar için her coğrafi bölgede en az 3 olmak üzere; 7 bölgede toplam 40 servis istasyonu kurulması zorunlu olacaktır.

Özel servisler verdiği hizmetten sorumlu olacaktır.

Herhangi bir markanın yetkili servisi olmayıp, özel servis olarak hizmet veren servis istasyonları da verdikleri hizmetten dolayı tüketicilere karşı sorumludur.

 

Tüketicilerin ticari reklam yoluyla yanıltılmasını engelleyecek tedbirler etkinleştirilmektedir.

Ticari reklamlara getirilen şartlar özetle şöyledir:

 

Can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü,

Şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici,

Kamu sağlığını bozucu,

Hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici ticari reklam yapılması yasaklanmıştır.

Örtülü (gizli) reklamın ne olduğu açık bir şekilde tanımlanmış ve örtülü reklam yasaklanmıştır.

Yapılacak ikincil düzenlemelerle birlikte dünya uygulamalarında olduğu gibi marka ismi vererek karşılaştırmalı reklam yapılmasına imkân tanınacaktır.

Ülkemizde İLK defa getirilen bir uygulamadır.

Yapılacak ikincil düzenlemelerle birlikte, firmalar marka ismi vererek karşılaştırmalı reklam yapma imkânına sahip olacaktır.

Sektörel düzeydeki sınırlamalar başta olmak üzere, ticari reklamlarla ilgili yasaklar ve sınırlamaların, Bakanlık tarafından ikincil düzenleme ile yapılması hüküm altına alınmıştır.

 

B- Haksız ticari uygulamalara ilişkin AB Yönergesi, ilk defa iç hukukumuza aktarılmaktadır.

Bu hüküm ilk defa iç hukukumuzda düzenlenmektedir.

Tüketicileri haksız ticari uygulamalara karşı koruduğu için önemlidir.

Tüketicilere yönelik haksız ticari uygulamalar yasaklanarak,

Tüketicinin hukuki işlemler yaparken, müteşebbisin etkisi altında kalmadan, hür iradesiyle karar verebilmesi amaçlanmıştır.

Örneğin; Kanunun tüketiciye tanıdığı hakların yalnızca bir firma tarafından sunulan imkânmış gibi gösterilerek tüketicilerin yanıltılması bir haksız ticari uygulama olarak kabul edilecektir.

 

C- Reklam Kurulu yeniden yapılandırılarak, denetim etkinliği arttırılmaktadır.     

Reklam Kurulu’nun üye sayısı 29’dan 19’a düşürülmüştür.

Reklam Kurulu hem ticari reklamları, hem de haksız ticari uygulamaları denetleyecektir.

Kurul Başkanı tedbiren durdurmaya yetkili kılınmıştır.

Bu kanunla gelen yeni uygulamalardan biridir.

Tüketicilerin ekonomik çıkarlarını bozucu, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren reklamlar hakkında, derhal işlem yapılmasına imkân sağlamaktadır.

Kurul kararları, tüketicilerin bilgilendirilmesi, aydınlatılması amacıyla, Bakanlıkça kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Reklam Kurulu’nun karar almasına yardımcı olacak sektörel Özel İhtisas Komisyonları kurulacaktır.

D- Reklam politikalarının oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili olarak İLK DEFA Reklam Konseyi kurulması öngörülmüştür.

Reklam Konseyi, sektör ile koordinasyon içinde, sektörün gelişmesi ve tüketicilerin korunması için işbirliğine imkân sağlayacaktır.

Reklam Konseyi, yılda en az bir kez Bakanlığımızın koordinatörlüğünde toplanacak ve bu alanda oluşturulacak politikalar konusunda çalışmalar yapacaktır.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri yeniden yapılandırılmaktadır.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin ismi “Tüketici Hakem Heyeti” olarak değiştirilmiştir.

İhtiyaca göre hakem heyeti kurulacaktır.

Hakem heyetlerinin sayısı usul ekonomisi göz önünde bulundurularak yeniden belirlenecektir.

Başvuru sayısına göre bazı ilçelerde birden fazla hakem heyeti oluşturulması öngörülmektedir.

Tüketici hakem heyetlerinde raportör kadrosu ihdas edilmiştir.

Raportör kadrosu yeni bir uygulamadır.

Raportörler; Tüketici hakem heyetlerinin kararlarının zamanında ve hukuka uygun olarak alınması hususunda önemli destek sağlayacaktır.

Tüketici hakem heyeti üye ve raportörlerinin huzur hakları iyileştirilecektir.

Tüketici Hakem Heyeti; başkan dâhil beş üyeden oluşmaktadır.

Tüketici Hakem Heyetleri’ne yapılacak başvurular şöyle gruplanmıştır:

Değeri 2 bin Liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine;

3 bin Liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine;

Büyükşehir statüsündeki illerde; 2 bin ile 3 bin Lira arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunlu hale getirilmiştir. 

Mevcutta 1191 TL olan sınır 3000 TL’ye çıkarılmıştır.

Böylece daha fazla sayıda tüketici şikâyetinin mahkemeler gitmeden çözümlenmesine imkân sağlamaktadır.

Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamayacaktır.

Uyuşmazlığın tüketicinin lehine sonuçlanması durumunda tebligat ve bilirkişi ücretleri karşı tarafça karşılanacaktır.

Halihazırda firmalar herhangi bir maliyete katlanmadıkları için, haklı olsa dâhi tüketicileri hakem heyetine başvuru yapmaya zorlamaktadırlar.

Bu da hakem heyetine yapılan başvuruların sayısını artırmakta ve tüketicilerin hakkını aramaktan çekinmelerine sebebiyet vermektedir.

Kanunla, tüketicilerin haklı olduğu durumlarda, hakem heyetinin yapmış olduğu tebligat ve bilirkişi masrafları firmalardan alınacaktır.

Tüketici mahkemelerinde dava açmak kolaylaştırılmaktadır.

Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, davaları basit yargılama usulüne göre sonuçlandıran Tüketici Mahkemeleri görevli olacaktır.

Tüketici örgütleri üst kuruluşlarınca açılacak davalarda, bilirkişi ücreti ve vekâlet ücreti Bakanlıkça karşılanacaktır.

Tüketici davaları tüketicinin ikamet ettiği yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilecektir.

Tüketici mahkemeleri ile Tüketici Hakem Heyetlerinin, UYAP ve Tüketici Bilgi Sistemi aracılığıyla entegre olması sağlanacaktır.

Bu uygulamayla kararlarda uygulama birliği sağlanacaktır.

 İdari para cezaları; caydırıcı, orantılı ve belirli olması ilkeleri göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmektedir.

Ceza miktarları güncellenmiştir.

Her bir aykırılığın yaptırımı ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir.

Ticari reklam cezalarında reklamın yayınlandığı mecra türüne göre farklı cezalar belirlenmiştir.

Taşra teşkilatınca uygulanacak idari yaptırım kararlarının Valilik tarafından yerine getirileceği düzenlenmiştir.

 

Çünkü medya bu kanunu ne kadar iyi anlatırsa, tüketicilerimiz haklarını daha iyi bilecek ve korumak yönünde doğru adımları atabileceklerdir.

Özetle; 6502 sayılı Tüketicilerin Korunması Kanunu’nda İLK defa yer alan düzenlemeler şunlardır.

Tüketiciden; yapılan sözleşmenin dışında, haksız olarak herhangi bir ek bedel talep edilemeyecektir.

Tüketicilerden alınacak ek ücretler, sözleşmenin eki olarak ayrıca verilecektir.

Bankacılık işlemlerinde alınacak ücretler Bakanlığımızın görüşü alınarak BDDK tarafından belirlenecektir.

Bankalar tüketicilere ücretsiz kredi kartı sunacaklardır.

Bileşik faiz uygulaması yasaklanacaktır.

Tüketicilerle yapılan sözleşmelerde firmalara sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğü getirilecektir.

Mesafeli, kapıdan, devre tatil sözleşmelerinde olduğu gibi; tüketici kredisinde, taksitli satışlarda, finansal hizmetlerin mesafeli satışında, ön ödemeli konut satışlarında da tüketicilerin cayma hakkı olacak.

Tüketiciler kredi sözleşmeleri ile ilgili olarak isteği dışında sigorta yapmaya zorlanamayacak.

Kredi sözleşmesi yapan tüketicilerin açık talimatı olmaksızın kredili mevduat hesabı açılamayacaktır.

Ön ödemeli konut veya devre mülk satışlarında yapı ruhsatı ve bina tamamlama sigortası zorunluluğu olacaktır.

Finansal hizmetlerin mesafeli satışı ilk defa iç hukukumuza aktarılarak bu alandaki boşluk doldurulmuştur.

Ticari veya mesleki amaçlı paket turlar da Kanun kapsamına alınmıştır.

Abonelik sözleşmelerinin feshi zorlaştırılamayacak ve zamanında yapılmaz ise tüketicilere sorumluluk yüklenemeyecektir.

Piramit satış sistemleri yasaklanarak bu alanda yaşanan tüketici mağduriyetleri önlenecektir.

Gerçeği yansıtmayan indirimli satışlar yasaklanacaktır.

Malların güvenli kullanımına ilişkin bilgilerin Türkçe olması zorunluluğu getirilecektir.

Firmalar yasal garantinin yanı sıra ihtiyari garanti taahhüdünde de bulunabilecekler.

Marka ismi vererek karşılaştırmalı reklam yapılması serbest hale getirilecektir.

Haksız ticari uygulamalara ilişkin AB Yönergesi iç hukukumuza aktarılarak bu alandaki aykırı uygulamalar denetlenecektir.

 Reklam Kurulu başkanına tedbiren durdurma yetkisi verilerek tüketiciler aldatıcı reklamlara karşı daha hızlı korunacaktır.

Reklam konseyi kurularak sektörler işbirliği sağlanacaktır.

Tüketici Hakem Heyetlerine raportör kadrosu istihdamı sağlanarak tüketici şikayetleri daha kısa sürede çözüme kavuşturulacaktır.

Tüketici hakem heyetleri ile tüketici mahkemelerinin elektronik ortamda entegre edilerek kararlarda uygulama birliği sağlanacaktır.

Ayıplı mallarda tüketicilerin hakları satıcı/üreticilerin yükümlülükleri yeniden belirlenmiştir.

Konut kredisindeki erken ödeme tazminatı düşürülmüştür.

Ön ödemeli konut satışlarında sözleşmeden dönme ve teslim süresi piyasa şartlarına uygun hale getirilmiştir.

İşyeri dışında (kapıdan) yapılan satışlarda tüketicileri daha iyi koruyacak tedbirler alınmıştır.

Mesafeli sözleşmelerle ilgili teknolojideki gelişime paralel olarak tüketicilere ilave koruma sağlanmıştır.

Süreli yayın promosyonları yeniden ele alınarak bu alandaki tartışmalara son verilecektir.

Garanti belgesi uygulamasındaki bürokratik işlemler kaldırılmıştır.

Satış sonrası servis hizmetleri alanındaki güncel sorunlara çözüm olacak tedbirler alındı.

Reklam Kurulu yeniden yapılandırılarak etkinliği ve verimliliği artırıldı.

Tüketicilerin hak arama yollarını kolaylaştırmak için tüketici hakem heyetleri yeniden yapılandırıldı ve başvuru limitleri artırıldı.

Tüketici dernekleri üst kuruluşlarının tüketici mahkemelerinde açtığı davalar ile ilgili masraflar Bakanlığımız tarafından karşılanacaktır.

İdari yaptırımlar, orantılılık, belirlilik ve caydırıcılık ilkeleri doğrultusunda yeniden belirlenmiştir."

 

yilmazparlar@yahoo.com

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder