Alman hassas aletler sektörü
AMB Stuttgart: Türkiye'den gelecek ziyaretçiler ve sergileyen firmalar için önemli bir fuar
Alman hassas aletleri tüm dünyada yenilikçilikleriyle ve yüksek kaliteleriyle tanınır. Hassas aletler dediğimizde takım tezgahlarında kullanılan aletlerden bahsediyoruz. Bu aletler çekiç ve tornavida gibi el aletlerinden farklıdır. Hassas aletler metal işlemenin tüm alanlarında, örneğin otomobil, uçak ve elektrik endüstrilerinde kullanılır. Ürün yelpazesi kesici takımları, takım tutucular ve alet üretimini kapsar.
Yaklaşık 54.000 çalışanıyla, hassas aletler sektörü, makine imalatının en büyük uzmanlık alanlarından biridir. Üstelik şirketlerin büyük çoğunluğu küçük ve orta işletmelerden oluşur. Bu nedenle bu alanda aile şirketlerinin payı çok yüksektir. Üretimin ihracat oranı yüzde 45'in üzerindedir. 2012 dünya ticaret verilerine göre tüm dünyadaki ihracatın yüzde 15'ini gerçekleştiren Almanya, yeniden dünya ihracat şampiyonu olmuştur. Onu yüzde 14 ile Japonya, yüzde 13,5 ile Çin ve bunların çok arkasından gelen yüzde 7,5 paya sahip Kore ve yüzde beş paya sahip ABD takip etmektedir.
2012 yılında erişilen satış hacmi düzeyi ve yılın ikinci yarısından itibaren başlamış olan siparişlerdeki azalma eğilimi nedeniyle Alman hassas aletler sektörü 2013 yılına büyüme hayallerine kapılmadan girdi. Şirketler aslında eriştikleri satış hasılatı düzeyini koruyabilmeyi umuyordu.
2013 yılında sipariş girişleri beklendiği gibi başladı. 2012 yılının güçlü yıl başlangıcıyla karşılaştırıldığı için ilk aylar belirgin biçimde negatif değişim oranları gösteriyordu. Ancak sevindirici biçimde sipariş eğrisinin akışı yılın başından itibaren pozitif bir eğilim gösterdi ve yaklaşık olarak yıl ortasından itibaren bazı alanlarda önceki yılın aynı ayındaki rakamların adım adım üzerine çıkıldı. Hatta kümüle olarak 2013 yılının tümündeki siparişler 2012 düzeyinin hafifçe üzerine çıktı.
2013 yılının ilk yarısında üretim neredeyse yüzde bir artış sergiledi. Kesici takımlara ve takım tutuculara göre sipariş girişi ile üretimin tamamlanması arasındaki süre uzun olduğundan, bu ikisi arasında belirgin bir ayrışmaya sahip olan alet üretiminde yılın ilk yarısında, özellikle plastik işleme için çok sayıda form imal edildi. Buna karşın hassas aletler sektörünün diğer alt sektörlerinde üretim yerinde saydı hatta azalma gösterdi.
Yılın ikinci yarısı için henüz resmi üretim istatistiksel verileri mevcut değil, ancak tahminlerimize göre kesici takımları ve takım tutucular üretiminde üretim faaliyeti arttı ve alet üretimindeki hafif azalmayı dengeledi.
Genel olarak sektöre ilişkin tahminler gerçekleştirilebildi ve 2013 yılında 8,7 milyar Euro'luk rekor düzeye bir kez daha ulaşıldı.
İki büyük müşteri sektörü olan otomotiv ve makine üretiminde 2013 yılı talebi farklı oldu. Burada her iki sektörün üretim faaliyetlerini daha yakından incelemek faydalı olabilir. Makine üretimi beklentilerin altında kaldı, tüm dünyada ancak yüzde birlik bir satış hasılatı artışı sağlayabildi. Bu oran temel olarak Çin'den ve çeşitli kısıtlamalarla ABD'den aktarıldı. Almanya ve Avrupa'daki makine üreticisi ülkelerde yatırım mallarına yönelik talep 2012 yılına göre daha düşüktü. Buna bağlı olarak da makine üreticileri daha az alet talep etti.
Buna karşın otomotiv endüstrisi sevindirici biçimde belirgin bir gelişme sağladı. Burada istatistikler artış yapılarak düzeltildi. Dünya çapında üretilen binek araçlar 2013 yılında yüzde altı artış gösterdi. Bu alanda Çin ve ABD büyümeyi getiren aktörler olsa da ve Avrupa toplamda üretimini durağan biçimde sürdürse de, Almanya, İspanya ve İngiltere gibi üretici ülkeler yeniden büyüme yoluna girdi.
En büyük artış ABD Amerikan otomotiv endüstrisinde gerçekleşti, burada binek araç üretimi bir önceki yıla göre yüzde yedi artış göstererek 750 bin araç arttı ve Alman hassas aletler endüstrisi buna büyük oranda dahil oldu.
Çin'deki durum ise daha farklıydı. Yaklaşık yüzde 24'lük nefes kesen üretim artışına ve buna bağlı olarak, neredeyse iki milyonu AB içinde olmak üzere 16 milyon üzerinde binek araç üretimine rağmen Alman aletlerine olan talep ancak yüzde üç arttı.
Toplamda Alman ihracat istatistikleri 2013 yılının tümü için önceki yılın düzeyine göre artış gösteriyor.
Alman piyasasının yurt dışında imal edilmiş aletlere olan talebi de 2013 yılında bir önceki yılla yaklaşık aynı olmuştur. Bu eğilime karşın özellikle İsviçre, Çin ve İtalya gibi tedarikçi ülkeler satışlarını arttırabildi ve Almanya'ya daha fazla alet satabildi.
Türkiye'ye yapılan ihracatta krize bağlı olarak yaşanan aksama kısa sürdü. 2009 yılında, yıllarca yaklaşık 70 milyon Euro civarında seyreden ihracat 40 milyon Euro'ya düşmüştü. Bundan sonra ihracat 2012 yılına kadar yüksek büyüme oranlarıyla artarak yaklaşık 110 milyon Euro'luk rekor bir seviyeye ulaşmıştı. Bir önceki yılda kısa bir mola verildi ve rekor değerin yüzde 11 altına düşülerek 97 milyon Euro ihracat yapıldı.
Türkiye'den yapılan ithalat 2011 yılında yeni bir rekora imza attı, 2012 yılındaki düşüşten sonra 2013 yılında neredeyse yüzde otuz artış göstererek yaklaşık 46 milyon Euro'ya çıktı.
2014 için ön işaretler belirgin biçimde pozitif görünüyor. En önemli iki müşteri sektör olan otomotiv ve makine üretimi, üretimlerini arttıracak ve daha fazla alet talep edecek.
Burada özellikle sevindirici olan, büyümenin geniş bir temele oturacak olması ve bazı büyümekte olan piyasalarda 2013 yılında gördüğümüz bağımlılıkların belirgin biçimde azalmasıdır. Bu nedenle 2014 yılında pratikte tüm önemli makine üreten ülkeler daha yüksek bir makine üretimi yapmayı beklemektedir. Özellikle burada, Bazı Avrupa'da, geleneksel olarak komşumuz olan piyasalarda yeniden büyüme yoluna girebildik.
Toplamda makine üretimi sektörü tüm dünyada en az yüzde beşlik bir satış hacmi artışı ve buna bağlı olarak ciddi bir alet kullanımı artış potansiyeli beklenmektedir.
Otomotiv endüstrisi de buna benzer, ama daha mütevazi bir görünüm çizmektedir. 2014 yılı için binek araç üretiminde yüzde dörtlük bir üretim artışı tahmin edilmektedir. Bu alanda ayrıca Fransa gibi şimdiye kadar problemli olan piyasaların da büyümeye katkı sağlaması beklenmektedir. Böylece Avrupa otomotiv endüstrisi toplamda nihayet yeniden üretim artışı sağlayabilecektir.
2013 yılında birçok işletmede söz konusu olan ve bizim sektörümüzde özellikle takım tutucu üreticilerini etkilemiş olan yatırımları azaltma eğilimi 2014 içinde hissedilir biçimde azalacaktır.
Alman hassas alet üreticileri sektörü bu 2014 ön işaretleri ışığında bakıldığında yüzde dört satış hasılatı artışına ulaşabilir.
"Endüstri 4.0" veya dijital üretim sloganları bugün herkesin dilinde. Ama bunun arkasında ne var ve bu bizim sektörümüz için ne ifade ediyor? Otomatik biçimde, yüksek esneklikle ve tasarruflu bir imalata olanak sağlayan, birbiriyle iletişim kuran makinelerden oluşan ağların piyasaya sürülmesi gerekiyor.
Buna bağlı olarak elbette aletler ve sabitleme teknikleri konusunda yeni talepler ortaya çıkacak. Örneğin otomatikleştirme süreci, en farklı iş parçalarını insan emeği gerekmeden ve yenilenebilir biçimde makineye yerleştirmeye yardım edecek sıfır noktalı takım tutucu sistemlerine ihtiyaç duyuyor. Ayrıca bir sabitleme donanımının mümkün olan en fazla işleme adımına izin vermesi gerekiyor. Bu da genelde 5 akslı işlemeyi ve bir operasyon içinde birden çok işlemeyi yürütebilecek tahrik edilebilir ve akıllı aletler gerektiriyor. Veya örneğin bir vardiya boyunca kalite kaybı olmadan çalışabilen bakım süresi optimize edilmiş aletler gerektiriyor.
Bu noktada işleme simülasyonundan ve grafiksel çizim verileri alışverişinden de bahsedilmelidir. Ayrıca soğutma da önemli bir sektör konusudur.
Önemli takım hammaddelerini temin etmek de şirketler için gitgide büyüyen bir zorluktur. Almanya Hammadde Bürosu'nun (Deutschen Rohstoffagentur - DERA) güncel çalışmaları artan bir fiyat ve teslimat riskini göstermektedir. Karbür hammaddesi APT bu gelişmeler için güzel bir örnektir. Özellikle Çin'deki Wolfram ara ürünlerinin en büyük üreticilerinin bu alandaki anahtar konumu nedeniyle tedarik riskleri mevcuttur. Çünkü Çin'in ihracat kotaları ve vergileri serbest ticareti sınırlamaktadır. Bu nedenle alet endüstrisi gelecekte de kısıtlı Wolfram kaynaklarından mevcut işleme işleri için mümkün olan en verimli alet konseptlerini geliştirmek zorundadır. Uzmanlığımızı sürekli olarak piyasadaki başarımızla ve BlueCompetence Initiative'imiz içindeki uygulama örneklerimizle de sürekli olarak kanıtlıyoruz. Ayrıca müşterilerimizden de kısıtlı hassas alet malzemelerine gereken değeri vermelerini bekliyoruz.
Almanya'daki demografik gelişim hassas alet üreticilerini özellikle etkilemektedir, çünkü üreticiler sadece diğer metal işleme sektörlerinde de ciddi biçimde talep edilen yüksek nitelikli elemanları istihdam edebilmektedir. Bu nedenle şirketler güçlü biçimde yeni yetenekleri bulma, geliştirme ve güçlendirme faaliyetlerine girmektedir. Bu, sadece VDMA tarafından 2013 yılından beri özel bir eğitim departmanı ile desteklenmekle kalmayıp AMB'de de VDMA hassas aletleri için önemli bir nokta oluşturacak bir konudur.
AMB Stuttgart'ın 200 km çevresinde yaklaşık 300 milyar Euro tutarında yıllık hassas alet üretimi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Stuttgart'a üç saatlik uçuş mesafesi dahilinde dünya makine piyasasının yaklaşık yüzde 30'u bulunmaktadır.
Böylece Stuttgart'taki AMB ürünlerini sergileyecek firmalara mükemmel piyasa fırsatları sunmaktadır. Alman alet üreticileri bu fırsattan faydalanacak ve neredeyse tümü AMB'ye kendi standlarıyla katılacaklar. Ayrıca yurt dışındaki iş arkadaşları da her sene artan sayıda AMB'ye katılıyorlar. Tüm Avrupa'dan gelecek ziyaretçiler için AMB'nin sunduğu paketin ne kadar çekici olduğunu görmek için geçtiğimiz yıllarda ziyaretçi sayısındaki pozitif gelişmeye bakmak yeterlidir.
yilmazparlarqyahoo.com
AMB Stuttgart: Türkiye'den gelecek ziyaretçiler ve sergileyen firmalar için önemli bir fuar
Alman hassas aletleri tüm dünyada yenilikçilikleriyle ve yüksek kaliteleriyle tanınır. Hassas aletler dediğimizde takım tezgahlarında kullanılan aletlerden bahsediyoruz. Bu aletler çekiç ve tornavida gibi el aletlerinden farklıdır. Hassas aletler metal işlemenin tüm alanlarında, örneğin otomobil, uçak ve elektrik endüstrilerinde kullanılır. Ürün yelpazesi kesici takımları, takım tutucular ve alet üretimini kapsar.
Yaklaşık 54.000 çalışanıyla, hassas aletler sektörü, makine imalatının en büyük uzmanlık alanlarından biridir. Üstelik şirketlerin büyük çoğunluğu küçük ve orta işletmelerden oluşur. Bu nedenle bu alanda aile şirketlerinin payı çok yüksektir. Üretimin ihracat oranı yüzde 45'in üzerindedir. 2012 dünya ticaret verilerine göre tüm dünyadaki ihracatın yüzde 15'ini gerçekleştiren Almanya, yeniden dünya ihracat şampiyonu olmuştur. Onu yüzde 14 ile Japonya, yüzde 13,5 ile Çin ve bunların çok arkasından gelen yüzde 7,5 paya sahip Kore ve yüzde beş paya sahip ABD takip etmektedir.
2012 yılında erişilen satış hacmi düzeyi ve yılın ikinci yarısından itibaren başlamış olan siparişlerdeki azalma eğilimi nedeniyle Alman hassas aletler sektörü 2013 yılına büyüme hayallerine kapılmadan girdi. Şirketler aslında eriştikleri satış hasılatı düzeyini koruyabilmeyi umuyordu.
2013 yılında sipariş girişleri beklendiği gibi başladı. 2012 yılının güçlü yıl başlangıcıyla karşılaştırıldığı için ilk aylar belirgin biçimde negatif değişim oranları gösteriyordu. Ancak sevindirici biçimde sipariş eğrisinin akışı yılın başından itibaren pozitif bir eğilim gösterdi ve yaklaşık olarak yıl ortasından itibaren bazı alanlarda önceki yılın aynı ayındaki rakamların adım adım üzerine çıkıldı. Hatta kümüle olarak 2013 yılının tümündeki siparişler 2012 düzeyinin hafifçe üzerine çıktı.
2013 yılının ilk yarısında üretim neredeyse yüzde bir artış sergiledi. Kesici takımlara ve takım tutuculara göre sipariş girişi ile üretimin tamamlanması arasındaki süre uzun olduğundan, bu ikisi arasında belirgin bir ayrışmaya sahip olan alet üretiminde yılın ilk yarısında, özellikle plastik işleme için çok sayıda form imal edildi. Buna karşın hassas aletler sektörünün diğer alt sektörlerinde üretim yerinde saydı hatta azalma gösterdi.
Yılın ikinci yarısı için henüz resmi üretim istatistiksel verileri mevcut değil, ancak tahminlerimize göre kesici takımları ve takım tutucular üretiminde üretim faaliyeti arttı ve alet üretimindeki hafif azalmayı dengeledi.
Genel olarak sektöre ilişkin tahminler gerçekleştirilebildi ve 2013 yılında 8,7 milyar Euro'luk rekor düzeye bir kez daha ulaşıldı.
İki büyük müşteri sektörü olan otomotiv ve makine üretiminde 2013 yılı talebi farklı oldu. Burada her iki sektörün üretim faaliyetlerini daha yakından incelemek faydalı olabilir. Makine üretimi beklentilerin altında kaldı, tüm dünyada ancak yüzde birlik bir satış hasılatı artışı sağlayabildi. Bu oran temel olarak Çin'den ve çeşitli kısıtlamalarla ABD'den aktarıldı. Almanya ve Avrupa'daki makine üreticisi ülkelerde yatırım mallarına yönelik talep 2012 yılına göre daha düşüktü. Buna bağlı olarak da makine üreticileri daha az alet talep etti.
Buna karşın otomotiv endüstrisi sevindirici biçimde belirgin bir gelişme sağladı. Burada istatistikler artış yapılarak düzeltildi. Dünya çapında üretilen binek araçlar 2013 yılında yüzde altı artış gösterdi. Bu alanda Çin ve ABD büyümeyi getiren aktörler olsa da ve Avrupa toplamda üretimini durağan biçimde sürdürse de, Almanya, İspanya ve İngiltere gibi üretici ülkeler yeniden büyüme yoluna girdi.
En büyük artış ABD Amerikan otomotiv endüstrisinde gerçekleşti, burada binek araç üretimi bir önceki yıla göre yüzde yedi artış göstererek 750 bin araç arttı ve Alman hassas aletler endüstrisi buna büyük oranda dahil oldu.
Çin'deki durum ise daha farklıydı. Yaklaşık yüzde 24'lük nefes kesen üretim artışına ve buna bağlı olarak, neredeyse iki milyonu AB içinde olmak üzere 16 milyon üzerinde binek araç üretimine rağmen Alman aletlerine olan talep ancak yüzde üç arttı.
Toplamda Alman ihracat istatistikleri 2013 yılının tümü için önceki yılın düzeyine göre artış gösteriyor.
Alman piyasasının yurt dışında imal edilmiş aletlere olan talebi de 2013 yılında bir önceki yılla yaklaşık aynı olmuştur. Bu eğilime karşın özellikle İsviçre, Çin ve İtalya gibi tedarikçi ülkeler satışlarını arttırabildi ve Almanya'ya daha fazla alet satabildi.
Türkiye'ye yapılan ihracatta krize bağlı olarak yaşanan aksama kısa sürdü. 2009 yılında, yıllarca yaklaşık 70 milyon Euro civarında seyreden ihracat 40 milyon Euro'ya düşmüştü. Bundan sonra ihracat 2012 yılına kadar yüksek büyüme oranlarıyla artarak yaklaşık 110 milyon Euro'luk rekor bir seviyeye ulaşmıştı. Bir önceki yılda kısa bir mola verildi ve rekor değerin yüzde 11 altına düşülerek 97 milyon Euro ihracat yapıldı.
Türkiye'den yapılan ithalat 2011 yılında yeni bir rekora imza attı, 2012 yılındaki düşüşten sonra 2013 yılında neredeyse yüzde otuz artış göstererek yaklaşık 46 milyon Euro'ya çıktı.
2014 için ön işaretler belirgin biçimde pozitif görünüyor. En önemli iki müşteri sektör olan otomotiv ve makine üretimi, üretimlerini arttıracak ve daha fazla alet talep edecek.
Burada özellikle sevindirici olan, büyümenin geniş bir temele oturacak olması ve bazı büyümekte olan piyasalarda 2013 yılında gördüğümüz bağımlılıkların belirgin biçimde azalmasıdır. Bu nedenle 2014 yılında pratikte tüm önemli makine üreten ülkeler daha yüksek bir makine üretimi yapmayı beklemektedir. Özellikle burada, Bazı Avrupa'da, geleneksel olarak komşumuz olan piyasalarda yeniden büyüme yoluna girebildik.
Toplamda makine üretimi sektörü tüm dünyada en az yüzde beşlik bir satış hacmi artışı ve buna bağlı olarak ciddi bir alet kullanımı artış potansiyeli beklenmektedir.
Otomotiv endüstrisi de buna benzer, ama daha mütevazi bir görünüm çizmektedir. 2014 yılı için binek araç üretiminde yüzde dörtlük bir üretim artışı tahmin edilmektedir. Bu alanda ayrıca Fransa gibi şimdiye kadar problemli olan piyasaların da büyümeye katkı sağlaması beklenmektedir. Böylece Avrupa otomotiv endüstrisi toplamda nihayet yeniden üretim artışı sağlayabilecektir.
2013 yılında birçok işletmede söz konusu olan ve bizim sektörümüzde özellikle takım tutucu üreticilerini etkilemiş olan yatırımları azaltma eğilimi 2014 içinde hissedilir biçimde azalacaktır.
Alman hassas alet üreticileri sektörü bu 2014 ön işaretleri ışığında bakıldığında yüzde dört satış hasılatı artışına ulaşabilir.
"Endüstri 4.0" veya dijital üretim sloganları bugün herkesin dilinde. Ama bunun arkasında ne var ve bu bizim sektörümüz için ne ifade ediyor? Otomatik biçimde, yüksek esneklikle ve tasarruflu bir imalata olanak sağlayan, birbiriyle iletişim kuran makinelerden oluşan ağların piyasaya sürülmesi gerekiyor.
Buna bağlı olarak elbette aletler ve sabitleme teknikleri konusunda yeni talepler ortaya çıkacak. Örneğin otomatikleştirme süreci, en farklı iş parçalarını insan emeği gerekmeden ve yenilenebilir biçimde makineye yerleştirmeye yardım edecek sıfır noktalı takım tutucu sistemlerine ihtiyaç duyuyor. Ayrıca bir sabitleme donanımının mümkün olan en fazla işleme adımına izin vermesi gerekiyor. Bu da genelde 5 akslı işlemeyi ve bir operasyon içinde birden çok işlemeyi yürütebilecek tahrik edilebilir ve akıllı aletler gerektiriyor. Veya örneğin bir vardiya boyunca kalite kaybı olmadan çalışabilen bakım süresi optimize edilmiş aletler gerektiriyor.
Bu noktada işleme simülasyonundan ve grafiksel çizim verileri alışverişinden de bahsedilmelidir. Ayrıca soğutma da önemli bir sektör konusudur.
Önemli takım hammaddelerini temin etmek de şirketler için gitgide büyüyen bir zorluktur. Almanya Hammadde Bürosu'nun (Deutschen Rohstoffagentur - DERA) güncel çalışmaları artan bir fiyat ve teslimat riskini göstermektedir. Karbür hammaddesi APT bu gelişmeler için güzel bir örnektir. Özellikle Çin'deki Wolfram ara ürünlerinin en büyük üreticilerinin bu alandaki anahtar konumu nedeniyle tedarik riskleri mevcuttur. Çünkü Çin'in ihracat kotaları ve vergileri serbest ticareti sınırlamaktadır. Bu nedenle alet endüstrisi gelecekte de kısıtlı Wolfram kaynaklarından mevcut işleme işleri için mümkün olan en verimli alet konseptlerini geliştirmek zorundadır. Uzmanlığımızı sürekli olarak piyasadaki başarımızla ve BlueCompetence Initiative'imiz içindeki uygulama örneklerimizle de sürekli olarak kanıtlıyoruz. Ayrıca müşterilerimizden de kısıtlı hassas alet malzemelerine gereken değeri vermelerini bekliyoruz.
Almanya'daki demografik gelişim hassas alet üreticilerini özellikle etkilemektedir, çünkü üreticiler sadece diğer metal işleme sektörlerinde de ciddi biçimde talep edilen yüksek nitelikli elemanları istihdam edebilmektedir. Bu nedenle şirketler güçlü biçimde yeni yetenekleri bulma, geliştirme ve güçlendirme faaliyetlerine girmektedir. Bu, sadece VDMA tarafından 2013 yılından beri özel bir eğitim departmanı ile desteklenmekle kalmayıp AMB'de de VDMA hassas aletleri için önemli bir nokta oluşturacak bir konudur.
AMB Stuttgart'ın 200 km çevresinde yaklaşık 300 milyar Euro tutarında yıllık hassas alet üretimi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Stuttgart'a üç saatlik uçuş mesafesi dahilinde dünya makine piyasasının yaklaşık yüzde 30'u bulunmaktadır.
Böylece Stuttgart'taki AMB ürünlerini sergileyecek firmalara mükemmel piyasa fırsatları sunmaktadır. Alman alet üreticileri bu fırsattan faydalanacak ve neredeyse tümü AMB'ye kendi standlarıyla katılacaklar. Ayrıca yurt dışındaki iş arkadaşları da her sene artan sayıda AMB'ye katılıyorlar. Tüm Avrupa'dan gelecek ziyaretçiler için AMB'nin sunduğu paketin ne kadar çekici olduğunu görmek için geçtiğimiz yıllarda ziyaretçi sayısındaki pozitif gelişmeye bakmak yeterlidir.
yilmazparlarqyahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder